Frankenstein Oyunundan Notlar - Çaykolik Blog - Kişisel Blog

Frankenstein Oyunundan Notlar

frankenstein-tiyatro-oyunu-kerem-alisik


Herkese Merhaba

Muhteşem bir oyundan bahsetmek için buradayım bugün. Frankenstein tiyatro oyununu konuşalım isterseniz.

Uzun zamandır sahnelenen bu oyuna Bumerang vasıtası ile gittim, arkadaşım Dilek ile. Oyun ile ilgili kısa notlarım ve göstermek istediğim fotoğraflar olacak. Ama öncesinde Frankenstein'ın konusu hakkına bilgi vermek istiyorum. Aslında bir çoğumuz ya kitaplarını okudu ya filmini izledi ama ben yine de bilmeyenler için başlayayım hemen.

Victor Frankenstein bir bilim adamı. Ve isteği insanları ölümsüz kılmak. Bu uğurda kadavralardan topladığı parçaları birleştirip bir canavar yaratıyor sonra çalışmasını bitirdiğini düşünüp ülkesine geri dönüyor. Çok kötü görünen ve ne olduğu konusunda fikri olmayan bu yaratık insanlar içinde yer edinmeye çalışsa da  görüntüsünden dolayı itilip kakılıyor veya herkes ondan korkuyor. Girdiği bir evde tanıştığı ve gözleri görmeyen yaşlı bir adam ona konuşmayı, objeleri ve hissetmeyi öğretiyor. Bu gelişmeler sonrası onu yaratan Victor Frankenstein'ın peşine düşüyor, onu buluyor. Tek derdi ise kendine benzeyen bir dişi yaratması. Düğün hazırlıklarında olan Frankenstein kabul ediyor ve başka bir ülkeye gidip, yine kadavra parçalarından çok güzel bir kadın yaratıyor. Tam teslim edecekken bunun insanlığa büyük zarar vereceğini düşünüp yeni oluşumunu parçalıyor ve ilk yarattığı ve ondan bir eş bekleyen yaratığı fazlaca kızdırıyor. Sonrasında kendi elleri ile yaptığı yaratık onun hayatının işleyişini tamamen eline alıyor.





Oyunda Kerem Alışık yaratığı canlandırıyor, Victor Frankenstein ise Cansel Elçin ile hayat buluyor. Deniz Uğur Frankenstein'in evlilik planı yaptığı Elizabeth rolünde  Yılmaz Gruda ve Engin Gürman gibi usta oyuncular da bu tiyatro oyununda yer alıyor.

Tiyatro severler eski oyunları çok iyi bilir, özellikle dekor ve objeler imkanlar dahilinde hazırlanmıştır. Mesela ben uzun yıllar önce gittiğim Kösem Sultan oyununda dekorun devrilmesi ile yaşanan heyecanı hiç unutmam. Hepimizin yüreği ağzına gelmişken oyuncuların profesyonelce durumu kotarması takdire değerdi. O günden sonra gittiğim her oyunda dekorun devrilme, yıkılma kaygısını yaşadım. Bu oyunda da dağ tepe dekorlarında, Kerem Alışık ve Cansel Elçin'in her hoplayıp zıplamasında kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu ama o kadar iyi hazırlanmıştı ki her şey. Ve oyun sinematografik hazırlanıp izleyici ile buluşturulmuş ki bu her tiyatro oyununda görebildiğimiz bir şey değil. Bu arada sinematografik demek sinema gibi demek en anlaşılır anlamı ile. Bazı sahnelerin seslerin vurgulanması bu sebeple çok daha iyiydi. Tabi şahsi fikrim; bu sistemin fazla abartılarak kullanılması taraftarı değilim. Tiyatro oyununa teknolojinin fazla karıştırılması o samimiyeti gölgeler gibi geliyor bana. Bu oyundaki teknoloji ağırlığı bence karar ve böylece kalmalı. Zaten sinematografi oldukça pahalı ve oyunlara ciddi maliyet yüklüyor. Bu anlamda da her oyunda olacağını düşünmüyorum.

Oyuncuların performanslarına gelince inanılmaz başarılı. Kerem Alışık ve Cansel Elçin'i ben de bir çok izleyici gibi ilk defa tiyatro sahnesinde izledim. İşin açığı ikisinden de bu performansı beklemiyordum ama yaşadığım en güzel yanılgılardan biri oldu. Sadri Alışık Çolpan İlhan Tiyatrosu tarafından  sanırım 2016 yılında sahnelenmeye başlandı. Oyunu Şakir Gürzumar yönetiyor. Kerem Alışık'a yapılan makyajı da geçmeyelim, bir bakar mısınız?



Gitsem mi gitmesem mi diye düşünen varsa bence zaman kaybetmesin.
Bu arada tiyatroya gitme alışkanlığı edinmemiş olanların bence bir hamle yapması gerekiyor artık. Çünkü orası başka bir dünya. Eğer özel tiyatrolar pahalı geliyorsa Şehir Tiyatroları mutlaka uygun gelecektir. Tiyatroya giderek, bunu ihtiyaç olarak hissederek büyüyen çocukların toplum içindeki değerlendirme olgusu, topluma entegre olma kabiliyetinin farkı inkar edilemez bir gerçek. Belki siz bugüne kadar bunu çok uygulayamadınız ama lütfen çocuğunuza bu şansı verin.
Mesela İstanbul Şehir Tiyatroları oyun programını tam buradan inceleyebilirsiniz.

Yine oyuna dönelim ve yazıyı tamamlayalım. Sinemadan fazla tiyatroya giden biri olarak bu oyunu teknik anlamda diğerlerinden farklı gördüm ve ummadığım oyuncu performansları ile karşılaştım. Oyun sonunda ayakta alkışlanarak emeklerinin karşılığını alan ekibin son fotoğrafı ile size mutlu günler diliyorum.


Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler

2 yorum:

  1. Merhaba blogunuzu takibe aldım, Benim blogumu da takip ederseniz sevinirim.

    YanıtlaSil
  2. Fatih Pınar Merhaba
    Blogunuzu takipteyim.
    Sevgiler

    YanıtlaSil

Blog Tasarım : Sosyal Medya Kafe
ÇAYKOLİK BLOG COPYRİGHT © 2017 TÜM HAKLARI SAKLIDIR.